Christina Lau Billings uzaktan eğitim gören 11 yaşındaki oğlu için bir öğrenme ortamı oluşturdu: Sessiz bir yer, bir masa ve bir pilates topu.
“Bir Zoom dersi sırasında kamera karşısına geçmek zorunda olmadığında, pilates topuna geçip biraz zıplıyor,” diye anlatıyor Billings. “Online derslerine odaklanabilmesine çok yardımcı olduğunu düşünüyorum.” Öğretmen Jessica Gerson ise ders sırasında, içi unla doldurulmuş balonları sıkarak odaklanmalarını artıran öğrencilerinden bahsediyor.
Billings ve Gerson aslında ergoterapist ve nöropsikologların “duyusal diyet” dedikleri şeyi kullanıyorlar. Bunlar, duygusal düzenleme, öğrenme ve hafızaya yardımcı olmak için çocuğun duyularını kullanan teknikler. Terapistler, bir çocuğun kendi kendini sakinleştirme ve odaklanma becerisini geliştirmeye çalışırken genellikle duyusal diyete başvuruyorlar. Ve bu, şu anda birçok çocuğun yaşadığı bir sorun.
Bir danışman ve oyun terapisti olan Tracy Turner-Bumberry, “Çocukların rutinlerinde çok fazla değişiklik oldu: Okullar, maske takma, arkadaşları görmenin azalması. Buna bir de uzaktan eğitimin yarattığı stres unsurlarını ekleyin: Aniden giden bir internet bağlantısı ya da kardeşlerin veya ebeveynlerin çıkardığı gürültüler. Çocuklar duyusal anlamda aşırı bir yük altında olabilirler,” diyor. “Bu, sinir krizlerine, agresyona, ağlamalara ve daha fazlasına yol açabilir. Kişiselleştirilmiş, sakinleştirici bir duyusal diyet, çocukların bu aşırı yükünü hafifletmeye ve kendi kendilerini yatıştırmalarını sağlamaya yardımcı olabilir.”
Billings ve Gerson’un keşfettiği gibi doğru bir duyusal girdi, öğretmen fiziksel olarak orada olmasa bile çocukların çalışmalarını yapmaya odaklanmalarına yardımcı olma konusunda büyük bir fark yaratabilir. İşin püf noktası, çocuğunuzun belirli dikkat dağıtıcı davranışı için doğru egzersizi bulmaktır.
Beyinde neler oluyor?
Hepimiz her gün dünyayı anlamamıza ve onunla etkileşime geçmemize yardımcı olması için duyusal girdi kullanıyoruz. Pediatrik nöropsikolog Marie Briody, “Duyularımız aracılığıyla bilgiyi alıyoruz ve bu, çevremizi anlamamızı sağlıyor,” diyor. Bu girdi, vücudumuzun duyu sistemleri tarafından alınıyor: İşitsel (ses), görsel (görüntü), oral (tat ve doku), koku alma duyuysuna ait (koku), dokunsal (dokunma), propriyoseptif (kas ve eklem farkındalığı) ve vestibüler (hareket). Duyusal girdi buradan, her şeyi bir mesaj olarak yorumlayan beyne gidiyor.
Bu mesajlar, yoldan geçen bir ambulansın siren sesleri ya da etrafa yayılan kötü bir koku gibi uyarılar olabilir. Briody, “Savaş ya da kaç tepkimiz olan sempatik sinir sistemi, vücudumuzda adrenalin hormonu akışına sebep olur. Kalp atış hızımız ve solunumumuz değiştiği için kendimizi rahatsız hissederiz,” diye anlatıyor.
Ancak farklı türde duyusal girdilerle durum bunun tam tersi olabilir. Dalgaların sesini dinlemek ya da yumuşak tüylü bir köpeği okşamak gibi keyif veren bir duyusal girdi, dinlenme ve enerjiyi koruma emri veren parasempatik sinir sistemini harekete geçirebilir. Başka bir deyişle, insanların sakin kalmasına yardımcı olur.
Bilim insanları, olumlu duyusal girdinin çocuklara neden bu kadar iyi geldiğini tam olarak açıklayamıyorlar. Bazı araştırmalar, bunun frontal limbik sistemde (duygusal öğrenme ve hafızanın çocuklarda halen gelişmekte olduğu alan) mikroskobik beyin değişikliklerine yol açabileceğini öne sürüyor.
Çocuğunuz için doğru olanı bulmak
Çocuğunuz okul çalışmalarının başına oturmadan önce ya da endişeli veya sinirli olduğunda bu tekniklerden bazılarını kullanmak büyük bir fark yaratabilir. Ancak her teknik her çocuk için işe yaramaz.
Ergoterapist Judy Tran, “Her çocuğun beyni farklıdır,” diyor. “Bu yüzden her zaman ebeveynlerden çocuklarının doğal olarak çekildiği şeyleri bulmaya çalışmalarını istiyorum. “
İşte çocuğunuzun, en yaygın görülen odaklanamama davranışlardan bazılarıyla başa çıkmasına yardımcı olabilecek fikirler.
#1: Kıpır kıpır olmak ya da hareketsiz oturamamak
Duyusal ipucu: Elleri kenetleyip ileri itip çekmek, direnç bantlarını iki yana çekmek, ayakları sabit bir nesneye bastırarak itmek, sımsıkı kucaklamak.
Neden işe yarıyor: Bu egzersizlerin tümü, kaslarda ve eklemlerdeki duyusal reseptörleri etkileyen “propriyoseptif girdi” sağlar. “Çocuklara portakal suyu sıkmak için ellerinin arasına bir portakal sıkıyormuş gibi yapmalarını söylüyorum “diyor Tran. Bu teknikler kasları yorar ve bu sayede sakinlik hissi verir. Çocukların kendilerini daha topraklanmış ve yere kök salmış hissetmelerine yardımcı olur.
#2: Hayal kırıklığı yaşamak ve sinirlenmek
Duyusal ipucu: Bir döner sandalyede yavaşça dönmek, oturmak, bir pilates topu üzerinde hafif hafif zıplamak ya da sallanmak, baş aşağı sallanmak (kafayı kanepenin kenarından aşağı sarkıtmak gibi).
Neden işe yarıyor: Bu aktiviteler, bize hareket duygumuzu veren vestibüler sisteme odaklanır. Bir çocuk sallandığında, kendi etrafında döndüğünde, çılgınca hareketler yaptığında ya da baş aşağı olduğunda harekete geçen iç kulaktaki sıvının hareketiyle uyarılır.
“Genel olarak, daha yavaş hareketler daha sakinleştiricidir” diyor Tran. Bu aktivitelerin çocukların enerjilerini ve gerginliklerini atmasına da yardımcı olduğunu söyleyen Tran, sakinleştirici etkisinin ise sekiz saate kadar sürebileceğini ekliyor.
#3: Ekrana ya da kağıda odaklanma eksikliği
Duyusal ipucu: Kep şapka ya da kapüşon takmak, hafif renkli güneş gözlüğü takmak, ekranın parlaklığını azaltmak, daha fazla doğal ışık kullanmak.
Neden işe yarıyor: Bu çocuk çok fazla görsel girdi alıyor olabilir ve online dersler bu durumu daha da kötüleştiriyor olabilir. “İki ellerini de kaşlarının üzerine koyup odaklanmak için kalkan oluşturabilirler,” diyor Tran. “Ya da bazı çocuklar gözleri kağıda daha yakın olsun diye başlarını aşağı eğip yana doğru yatırabilirler.”
Parlaklığı azaltmak, etrafı düzenlemek ya da dikkat dağıtan dekoratif unsurları çalışma alanından kaldırmak görsel uyarımı azaltmaya yardımcı olabilir. “Dağınıklığı ortadan kaldırmanın odaklanmanıza yardımcı olmasının bir nedeni var,” diyor Tran.
#4: Odaklanmakta bocalarken dudaklarını ya da tırnaklarını yemek
Duyusal ipucu: Sakız gibi çiğnemeyi gerektiren yiyecekler ya da fındık, elma veya havuç gibi kıtır yiyecekler atıştırmak, pipet ile bir şeyler içmek, ekşi veya baharatlı yiyecekler yemek.
Neden işe yarıyor: “Bu çocuklar ağız kasları için ekstra uyarı ihtiyacı duyarlar,” diyor Tran. Bunu yaptıklarında odaklanabilirler.
#5: En ufak bir seste odaklanmayı kaybetmek
Duyusal ipucu: Sessiz bir odaya geçmek, dış sesleri önleyen kulaklıklar takmak, sakin müzik dinlemek.
Neden işe yarıyor: Bu çocuklar işitsel girdiye karşı ekstra hassastırlar. Bazen kulaklarını elleriyle kısmen kapatabilir ya da etraftaki sesleri bastırmak için kendi kendilerine şarkı söyleyebilir ya da mırıldanabilirler. “Odaklanmaya çalışıyor olabilirler” diyor Tran. Tüm bunlar işitsel girdiyi azaltır, böylece çalışmalarına geri dönebilirler.